Tiroid nodülleri, tiroid bezi içinde yer alan, etraf tiroid dokusundan farklı yapıda yuvarlak yahut oval biçimli oluşumlardır. En üstteki birinci biçimde düzgün huylu ultrason özellikleri olan bir nodüle ilişkin, iki farklı fotoğraf görmektesiniz. Nodüller, toplumda hayli sık görülürler. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artmaktadır.
Çoğu vakit hiçbir şikayete neden olmazlar ve sinsidirler. Çoğunlukla muayenede yahut ultrason ile saptanırlar. Ultrason, birebir vakitte nodül boyutları ve özelliklerinin belirlenmesine imkan tanıyan, radyasyon içermeyen bir prosedürdür. Bu bilgiler doğrultusunda birtakım nodüllere ince iğne biyopsisi yapılır. Bu formülün nodüle bir ziyanı yoktur.
Makus çıkanların çok büyük bir kısmı, çok başarılı bir formda tedavi edilmektedir. Tedavide en kıymetli sistem cerrahidir. Ameliyat sonrası gerektiğinde, halk ortasında atom tedavisi olarak bilenen, radyoaktif iyot tedavisi usulü uygulanmaktadır. Son olarak hap biçiminde verilen, T4 hormon tedavisi ile, TSH hormonunu denetim altına alınarak, hem bezin eksikliğine bağlı şikayetler önlenmiş, hem de TSH hormonu düşük düzeyde tutularak hastalığın tekrar oluşması önlenmiş olmaktadır. Günümüzde, halk ortasında “yakma” olarak bilinen ablasyon teknikleri de birtakım olgularda tedavi alternatifi olabilir. Yaşı ileri olanlarda, ameliyata pürüz teşkil eden kalp hastalığı üzere hastalık varlığı yahut öteki bir nedenle ameliyat olamayacak hastalarda alternatif bir tedavi yoludur.
Biyopsi sonucu uygun huylu çıkarsa, bu nodüller periyodik olarak ultrason ile takip edilebilir. Takip sıklığı kişinden şahsa değişmekle birlikte, özel durumlar dışında yılda bir yapılabilmektedir. Bazen kuşku ve gereklilik halinde 3-6 ay üzere daha kısa müddetlerde takip gerekebilmektedir. Lakin bazen uygun huylu bile olsa, çok büyük bir nodül ise yahut büyüklüğüne bağlı bir ekip şikayetlere neden oluyorsa, kozmetik sorun yaratıyor ve kişi bu kozmetik meseleden şikayetçi ise, hormonal bir meseleye neden oluyorsa, bu hallerde de tedavi gerekebilmektedir.
Nodül oluşmasına neden olabilecek sebepler ortasında, iyot eksikliği, kimi besinlerin çok tüketilmesi (turp, kara lahana, mısır, soya fasülyesi vb..), obezite, sigara ve ağır alkol tüketimi, birtakım eser element eksiklikleri, enfeksiyonlar, radyasyona maruz kalma, genetik yatkınlık, ileri yaş sayılabilir. Nodüllerin ortalama %95’i yeterli huyludur. Bir nodülün kansere dönüşme ihtimalini en çok artırtan risk faktörleri ise, sigara içmek, boyun bölgesine alınan radyasyon ve ailede tiroid kanseri varlığıdır.
