Soru 1: Sialendoskopi uygulaması nedir ?

Sialendoskopi, majör tükürük bezi olarak isimlendirdiğimiz yanak ardı (parotis) ve çene altı (submandibuler) bezlerin duktal / kanal patolojilerinde uygulanan girişimsel bir süreçtir. Milimetrik boyutta yani yaklaşık 1.6 mm lik çapta , kamera sistemi ile rastgele bir kesiye muhtaçlık duymadan teşhis ve tedaviyi gerçekleştirebilme imkanı sağlar.

Soru 2: Tükürük bezinin kanal patolojileri  nelerdir?

Tükürük salgısı, tükürük bezinden salgılandıktan ağız içine bir kanal aracılığı ile iletilir. Kanal patolojilerini kanalda taş, mukus ve fibrin tıkaçları, anatomik darlıklar ve polipler olarak sıralayabiliriz. Tükürük bezi kanalında taş varlığı yani sialolithiazis en sık görülen kanal patolojisidir.

Mukus ve fibrin tıkaçalarını ise radyoaktif iyot, radyoterapi tedavisi alan ve sjögren sendromu olan hastalarda görmekteyiz ve bu hastalar ağız kuruluğu şikayeti ile tarafımıza başvurmaktadır. Bu hastalarda da sialendoskopi sürecini uyguluyoruz

Soru 3: Duktal patoloji dışında tükürük bezi hastalıklarından kısaca bahseder misiniz?

 Tükürük bezi hastalıkları neoplastik hastalıklar (yani tümörler), enfeksiyonlar, inflamatuar hastalıklar, kistler olarak sayabiliriz. Şayet çene altı ve yanak ardında ve ya ağız içerisinde olağandan farklı bir büyüme tespit ederseniz KBB doktoruna başvurmalısınız.

Soru4: Pekala hocam tükürük bezi taşları nasıl belirti verir? Bir insan nasıl anlar ne vakit tabibe başvurmalı?

Tükürük bezi kanalında yer alan taşlar birtakım insanlarda aylarca yıllarca bulgu vermeyebilir.

Genellikle yemek yerken bilhassa ekşi besinler tüketilirken, taşın bulunduğu tarafta süratlice gelişen şişlik ve ağrı hastaların tipik şikayetidir. Yemeyi durdurduğumuzda şişlik azalır.

Tükürük birikimi sonrası enfeksiyon gelişmesi daha gürültülü bir tabloya neden olur. Şayet tedavide geç kalınırsa boyun bölgesine yayılan bir enfeksiyon gelişebilir.

Soru 5: Tükürük bezi taşı tedavisi nasıl olur?

Sialendoskopi  Milimetrik kamera sistemi ile kalem ucu kadar bir boyuttan bahsediyoruz, kanala giriyoruz, taşı görüyoruz.

Taşın boyutu değer arzediyor, şayet 4mm den küçük bir taş var ise daha rahat tek seferde çıkarabiliyoruz lakin boyutları daha büyük taşlarda lazer ile taşı kırıyoruz ve kesimlere ayırıyoruz. Sonrasında parçalanan taşlar tek tek dışarı alınıyor

Soru 6: Sialendoskopi ile tüm taşlar çıkarılabilir mi?

Genellikle taşların birçoklarını çıkarıyoruz. Maalesef %10-15 oranında taşları çıkaramıyoruz. kanal darlığı, taşın etraf dokuya yapışıklığı üzere etkenler taşa ulaşmaya ve çıkarmaya pürüz oluyor. Bu durumlarda ise tedavi bezin çıkarılması oluyor.

Soru 7: Sialendoskopi lokal mi yoksa genel anestezi altında mı olur? Süreç sonrası hastalar ne vakit olağan yaşantılarına dönebilirler?

Açıkçası bu değişkenlik gösterebilir. Kliniğimizde sialendoskopi sürecini genel anestezi altında gerçekleştiriyoruz. Lakin hasta ahengi ve kronik hastalıkların varlığı göz önüne alınarak lokal anestezi altından da sialendoskopi sürecini uygulayabiliriz.

 hastalarımız birebir gün içerisinde taburcu olabiliyor ve hayatlarına kaldıkları yerden devam edebiliyorlar.

Soru 8: Sialendoskopinin komplikasyonları var mıdır?

Elbette. Çok ender de olsa bu sürecinde komplikasyon riski mevcut. Kanal yaralanması, buna bağlı kanal komşuluğundaki hudut hasarı ve kanama, komplikasyonlar ortasında sayılabilir. Lakin çok ender olarak görülmektedir.