“Bir şeyin emeli, o şeyi yapmaktan daha değerliyse,
o şey muhtemelen oyun değildir…”
( Stuart Brown)
OYUNUN FONKSİYONLARI NELERDİR?
- Gelişim ve öğrenmeyi ileri taşıyan ahenk sağlama davranışıdır
- Güç ve hiyerarşi kuran bir maharet ve metot uygulamasıdır
- Hayatın olumsuz ya da karamsar tarafını tolere eden bir optimistlik mekanizmasıdır
- Sosyal bağlanma ve topluluk oluşturma aracıdır.
- Abartılı ve rol içeren sahnelerle alışılmışın dışına çıkmayı sağlar
- Günlük hayatın tersine eğlencelidir.
Eğlenceli bir aktiflik olan ve çocukların ruhsal doyumunu sağlayan oyun, onların vücut ve moral gelişimine katkıda bulunarak yeterli davranışlar ve alışkanlıklar kazandırır. Çocuklar oyun oynarken coşkulu ve sevinç dolu olurlar. Oyun, çocuğun en temel işidir. Çocuklar Dünyayı, ömrü oyunla tanır, algılar.
Oyun çocuğun eğitiminde ve kişiliğinin gelişiminde kıymetli bir yer tutmaktadır. Çocuk, gerekli olan davranış, bilgi ve maharetlerini oyun içinde tabiatıyla öğrenir. Çocuğun kişiliği oyun içinde daha bariz çizgilerle ortaya çıkar ve gelişir.
Çocuk, kavramları, objeleri ,toplumsal kuralları, haklarını ve çaba etmeyi oyun içerisinde algılar,
sonra anlar, sonra da öğrenir ve geliştirir. Oyun, fizikî, toplumsal, zihinsel, ruhsal ve duygusal taraftan çocuğu tesirler ve gelişmesine katkıda bulunur.
Oyun çocukların boş vakitlerini doldurma aracı olarak görülmemelidir. Oyun çocuğun hayal
gücünü, yaratıcılığını, toplumsal bağlarını, yardımlaşma hissini, empati kurma marifetini geliştirir.
Çocuğa zahmetle öğretilen pek çok kural, oyun sırasında daha kolay öğretilebilir. Velhasıl oyun, çocuğun kendisini anlatabildiği en kolay yoldur ve eğitimin bir kesimidir.
“Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar…”
(G. Landreth