EVLİLİK ve EŞ SEÇİMİ
Evlilik dilekleri, ihtiyaçları birbirinden farklı iki insanın, kuşağın devamını sağlamak gayesiyle çocuk dünyaya getirdiği, toplumun onayladığı bir kontrat çerçevesinde cinsel ihtiyaçlarını karşıladığı, kurulan birliktelik ile hayatı paylaştıkları bir kurumdur.
Evlenme kararı alan çiftlerin, çocukları ile sağlıklı bir aile oluşturabilmesi sayesinde toplum da sağlıklı hale gelir.
Evlenme basamağında çiftler ekseriyetle birbirlerine karşı hissettikleri romantik hisler ve tutku nedeniyle ileride yaşanması beklenen meseleleri görmeme eğiliminde olabilmektedirler. Lakin eş seçiminde, keyifli ve huzurlu bir aile hayatı, uyumlu bir birliktelik için bireyler aşk, tutku yanında evlenecekleri şahıslarda birtakım vasıfları da aramalıdır. Bu hedefle evlilik meydana gelmeden ya da evlilik niyeti oluşmadan evvel bireylerin birbirlerini, ailelerini, bağlantılarını tanımaları, istekleri, beklentilerini net olarak tanımlayarak ona nazaran evlilik kararı almaları değerlidir. Yani bireylerin sağlıklı bir evlilik gerçekleştirebilmesi ve bunu sürdürebilmesinde evlilik öncesinde bağın sağlıklı olarak kurulmuş olması kıymetlidir.
Günümüz toplumunda aile üyeleri ortasında uyumlu bir beraberlik sağlamak gitgide zorlaşmaktadır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) de ortalama evlilik mühletinin 6 yıl olduğu, evlilik gerçekleştikten sonra % 40- 60 oranlarında boşanma mümkünlüğünün bulunduğu tespit edilmiştir.
Türkiye’ de ise boşanma oranları giderek artış göstermektedir. 1980 yılında binde 36 olan boşanma oranı, 1990’da binde 46’ya, 1998’de binde 51’e, 2002’de de binde 73’e yükselmiş, 2023 yılında ise binde 2,01 olarak gerçekleşmiştir.
TÜİK tarafından açıklanan istatistiklere nazaran ülkemizde boşanmaların %33,4’ü evliliğin birinci beş yılı içinde, %21,7’si ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşmektedir.
Evliliğin birinci 5 yılı içinde boşanma oranlarının yüksek olmasının önüne geçebilmek için evlilik öncesinde eşlerin birbirlerini ve ailelerini tanımaları, evlilikten beklentilerini açıkça ortaya koymaları, irtibat ve sorun çözme maharetleri kazanarak evliliğin daha şuurlu biçimde başlaması ve bu sayede boşanma ile sonuçlanmasının önüne geçilmesi önemlidir.
EŞ SEÇİMİ
Hayatımızın en kıymetli kararlarından biri evlilikte eş seçimidir.
Bu karar;
Hayatımın geri kalanını kiminle geçirmek istiyorum?
Evliliğim mühletince ortaya çıkacak yeni sorumlulukları kiminle paylaşacağım?
Olası sıkıntıları çözmek için kiminle iş birliği yapacağım?
Evliliğim müddetince kiminle gelişip değişeceğim?
Kiminle çocuk sahibi olacağım ve çocuğumu yetiştireceğim?
Sorularına verilecek cevaplarla netleşir.
Eş seçimi 3 kademeli bir karar sürecidir.
- Kişi evvel kendi kişilik özelliklerini tanımalı ve isteklerinin farkında olmalı,
- Evlenmeyi düşündüğü bireye ait özellikleri tanımalı (Toplumsal bakış açısı, alışkanlıkları, sahip olduğu bedeller, hayat görüşü, siyasi fikirleri ve aile yapılarındaki benzerlikler, farklılıklar)
- Evlenmeyi düşüneceği bireyde olmasını ve olmamasını istediği özellikler ile karşısındaki kişinin bu özelliklere ne ölçüde sahip olduğunu değerlendirmelidir.
Eş Seçerken Şunları Kendinize Sorun!
- Kendinizi evlenmeye hazır hissediyor musunuz?
- Evlenmeyi düşündüğünüz kişi ile fikirleriniz uyuşuyor mu?
- Ona karşı olumlu his ve fikirler taşıyor musunuz?
- Onunla sağlıklı bir aile ortamı oluşturabileceğinize inanıyor musunuz?
- Mizaçlarınız uyumlu mu?
- Evliliğinizde oluşabilecek sorunlarla başa çıkabileceğinize inanıyor musunuz?
- Onu fizikî olarak alımlı buluyor musunuz?
- Müstakbel eşinizin ve kendinizin anne babalık yapabilme potansiyeline sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
- Ona karşı sevgi ve hürmet besliyor musunuz?
- Duygu ve fikirlerinizi ona açık ve net bir formda söz edebiliyor musunuz?
- Evlenmeden evvel onu tanıyabilmek için gereğince vaktiniz oldu mu?
- Yeterli vakit içerisinde onu çeşitli şartlar altında deneyip değerlendirebildiğinizi düşünüyor musunuz?
- Ailelerinizin anlaşabileceğini düşünüyor musunuz?
Bu soruların en az yarısına “evet” dediyseniz evlenmeye hazır olduğunuzu düşünebilirsiniz.
