”Kocaman oldun ağlama”

Günümüzün en temel sorunu olan gerilim… İsmini duyduğumuzda bile içimizi bir karamsarlık kaplayabilir. Pekala gerilim bu kadar berbat muameleyi hakikaten hak ediyor mu? Gerilim sadece zihinlerimizde oluşan o karamsar şemaya mı yakışıyor? Gerilim nitekim nedir? Neden hayatımızın bu kadar içinde? Pekala biz onunla nasıl başa çıkabiliriz biraz bunu konuşalım.

Dert, insanın varoluşuyla birlikte gelen kaçınılmaz bir tecrübedir. Bireyin geleceğe dair belirsizliklerle, içsel çatışmalarla ve bilinçdışındaki güçlerle yüzleşmesi sonucunda ortaya çıkar. Bazen dış tehditler karşısında uyanan doğal bir savunma sistemi, bazen de bireyin kendi varoluşunu sorgularken içine düştüğü bir boşluk hissi olarak kendini gösterir.

Derdin Derinlikleri: Özet Dert, insanın bilinçdışı çatışmaları, geçmiş tecrübeleri ve geleceğe dair belirsizlikleriyle yüzleşmesi sonucu ortaya çıkan doğal bir tecrübedir. Hem geçmişin bastırılmış hislerinden hem de geleceğe dair seçim yapma sorumluluğundan beslenir. Birey, tasayı yok etmeye çalışmak yerine onunla sağlıklı bir bağlantı kurarak kendini daha düzgün tanıyabilir. Tasa, sırf bir rahatsızlık kaynağı değil, birebir vakitte bireyin içsel keşif seyahatinde kıymetli bir rehber olabilir.

Uçuş korkusu (aviophobia), kişinin uçak seyahatinden çok derecede korkması yahut kaygı duyması durumudur. Bu endişe, hafif bir tedirginlikten, uçağa binmeyi büsbütün reddetmeye kadar farklı düzeylerde görülebilir. Uçuş korkusu, bireyin ferdî tecrübelerine, bilinçaltı telaşlarına yahut öteki fobilere bağlı olarak gelişebilir.

Korku, her yaşta insanın vakit zaman deneyimlediği doğal bir histir. Fakat çocuklarda tasa, bilhassa gelişimsel periyotlarında daha bariz hale gelebilir. Aileler ve bakım veren şahıslar, çocukların telaşlarını yanlışsız bir biçimde anlayıp yönetebildiklerinde, çocukların ruhsal gelişimlerini sağlıklı bir halde sürdürebilmeleri mümkündür.