Procrastination terimiyle İngilizce olarak literatüre girmiş olan bu durum lisanımızda “erteleme hastalığı’’ olarak kullanılmaktadır. Erteleme hastalığında; yapılacak işlerin gerekli olan güç, vakit, imkan varken dahi yapılmaması, bir kere yahut tekraren ertelenmesi hatta şuurlu yahut bilinçsiz formda işi yapmaktan kaçınılması kelam mevzusudur. Erteleme hastalığının yaşanma biçimleri şahıstan şahsa farklılık gösterebilir. Örneğin kimi durumlarda işler öncelik sırasına nazaran değerlendirilemediğinden, vakit idaresini de sağlıklı biçimde yapmak mümkün olmamaktadır. Bu üzere durumlarda kişi için işlerin yapılma önceliği vakit ve kıymet sırasına nazaran değil; istek, motivasyon ve tasa seviyesine nazaran belirlenir.

İnsanoğlu vakit zaman güç devirlerden geçebilir. Hayat, farklı pürüzler, gerilimli anlar ve beklenmedik değişimlerle doludur. Bazen bu zorluklarla başa çıkmak, tek başına ya da etrafımızdan aldığımız takviyeyle mümkün olmayabilir. İşte tam bu noktada bir psikoloğun yardımına başvurmak yararlı olabilir. Pekala, psikolog desteği almak için ne vakit bir adım atmalıyız? İşte size bu kararı verirken yardımcı olabilecek birtakım işaretler:

Yapay Zeka (YZ) , insan gibisi düşünme ve öğrenme yeteneklerini taklit eden , bilgiye dayalı kararlar alabilen ve sorunları çözebilen bir teknolojıdır. YZ bilgiyi manalandırarak bilgiye ve klinik karar dayanağına katkı sağlar. FDA tarafından onaylanan 500′ den fazla YZ algoritmasının % 85’ i görüntüleme , % 75’ i radyoloji odaklıdır. YZ yazılımları 1000 ‘den fazla merkezde kullanılmaktadır. Binlerce imaj bu sistemler kullanılarak radyolog ve klinisyenlerin görüşüne sunulmaktadır.

İş hayatında karşılaşılan zorluklar, belirsizlikler ve ağır gerilim, bireylerin ruhsal sağlamlıklarını zorlayabilir. Ruhsal sağlamlık, bireylerin bu zorluklarla başa çıkma, gerilimli durumlara ahenk sağlama ve aksiliklerden güçlenerek çıkma hüneri olarak tanımlanır. Bilhassa iş ortamında ruhsal sağlamlık, hem bireylerin ruh sıhhati hem de iş performansı açısından kritik bir rol oynar.

Tükenmişlik sendromu, uzun periyodik gerilim ve ağır iş yükü altında çalışan bireylerde fizikî, duygusal ve zihinsel tükenmeye yol açan bir durumdur. 1970’lerde Herbert Freudenberger tarafından tanımlanan bu sendrom, bilhassa sıhhat çalışanları, öğretmenler, toplumsal hizmet uzmanları üzere yüksek duygusal emek gerektiren mesleklerde yaygındır. Lakin günümüzde, çalışma şartlarındaki ağır gerilim ve beklentiler nedeniyle pek çok kişi tükenmişlik riski taşımaktadır.

Kütahya’da işyerinde ruhsal dayanak hizmeti sunmak, çalışanların mental sıhhatini korumak ve işyerindeki verimliliği artırmak açısından değerli bir adımdır. Çalışanlar, işyerinde yaşadıkları gerilim, tasa ve çatışmalar üzere ruhsal zorluklarla başa çıkmakta vakit zaman zorlanabilirler. Bu noktada işyerinde sunulan profesyonel ruhsal takviye, hem bireylerin hem de genel işyeri atmosferinin güzelleştirilmesine katkı sağlar.