Yalnızlık: İçsel Bir Boşluk ve Terapinin Gücü Yalnızlık, bazen fizikî olarak yalnız olmanın ötesinde, ruhsal bir boşluk, terkedilmişlik ve kendini kaybolmuş hissetme durumudur. Beşerler toplumsal varlıklardır; diğerleriyle bağlar kurmak, bağlar oluşturmak, sevilmek ve paha görmek, duygusal dengeyi sağlamak için temel ihtiyaçlardır. Lakin, birçok insan hayatının bir noktasında yalnızlıkla yüzleşir. Yalnızlık, sırf tek başına olmakla sonlu değildir; kendini yalnız hissetmek, toplumdan ve diğerlerinden dışlanmış olmak, derin bir içsel acı yaratabilir. Bu yazıda yalnızlık hissinin kökenlerini, nedenlerini, bu hisle başa çıkma yollarını ve terapi sürecinin nasıl yardımcı olabileceğini ele alacağız. Yalnızlık Nedir? Yalnızlık, bir bireyin toplumsal bağlardan mahrum olduğunu hissettiği, diğerleriyle manalı bağlantılar kuramadığı bir ruh halidir. Bazen yalnız olmak, bir tercih olabilir; lakin daima yalnızlık duygusu, duygusal ve zihinsel sıhhati olumsuz etkileyebilir. Yal

George Floyd’un 2020’de bir polis memuru tarafından öldürülmesi, dünya çapında ırkçılık ve ayrımcılığa karşı protestoların fitilini ateşledi. Bu olay, önyargıların ruhsal kökenlerini ve tarih boyunca süregelen ayrımcılık sistemlerini tekrar gündeme getirdi. Toplumsal psikoloji araştırmaları, insanların şuurlu yahut bilinçsiz olarak belli kümelere karşı önyargılar geliştirdiğini ve bunun toplumsal ayrışmalara yol açabileceğini göstermektedir.

Eflatun’un Mağarası

Suçluluk, kişinin yanlış bir şey yaptığınıza yahut yapacağınıza dair ısrarlı bir inancı söz eder.

Kendini Açma Nedir?