Konuşmak bir ihtiyaç ise dinlemek bir sanattır der GOETHE. Eşler ortasında yaşanan en kıymetli sorunlardan birisi de daima eleştirel tavırda olmak. Eşler birbirleri ile konuşmak muhabbet kurmak istiyor ve dinlenilmek anlaşılmak istiyor ve bu her iki tarafın da en doğal hakkı. Senle başlayan cümlelerdeki tenkit oklarını daima karşı tarafa tutan bir eş eşinin kendini çaresiz ve yalnız hissetmesine sebep oluyor. Bu durum da dinleme hünerini sağlamamaktan kaynaklanır. Halbuki dinleyip anlamak istese sorunun bir kısmı tahlile kavuşacaktır. Ne yazık ki bu durumda eş kendini daima çaba eden ve kendi başına uğraşının karşı taraf için bir mana söz etmediğini görünce de kendini makus hisseden taraf oluyor. Hani bazen konuklar gelir ve konuklar için özel sofralar kurulur ve bir ihtimam vardır orada. Bazen kimi eşler şundan yakınıyor. Benim eşim konuta bir konuk gelse konuklarla sohbet eder onlarla bağ kurar konuşur hürmet eder ben kaç yıllık eşiyim konuğa gösterdiği saygıyı, hürmeti, pahası ben göremedim der ve yakınır. Pekala ya sorun nerede neden konuklara gösterilen ilgi eşe gösterilmiyor. Neden daima diğerlerine gösterilen ilgi en çok da tıpkı meskenin içinde yaşayan eşlerin birbirlerine karşı bağlantısı zayıf ?
Zira yetiştirilme usulünde dışarıdan onay ve kabul edilmek o kişi için daha kıymetli. Yani ebeveyninden gördüğü rol model ve diğerleri düzgün bilsin öbürleri sevsin diğerleri bedel versin algısıyla büyümüş ve sevgiyi, ilgiyi, irtibatı dışarıdaki şahıslara yansıttığında daha da değerli görüyor kendini. Yanlış algıyla büyütülen bu kişi el güzeli olup konut uygunu olamıyor ne yazık ki . Bunun için farkında olması ve aslında bu algısının yanlış olduğunu anlaması gerekir. Bu tip bir hanımefendi ve beyefendi ile evliyseniz bu söylediğim örnekleri yaşıyorsunuzdur.
Dışarıya verilen sevgiyi eşine ver ki kalbin şenlensin.
Dışarıya verdiğin muhabbeti eşine ver ki aranızdaki bağ güçlensin.
Dışarıya verdiğin ilgiyi eşine ver ki seni hoş karşılasın.
Dışarıya verdiğin kıymeti eşine ver ki kendini senin sevgine ve yuvasına ilişkin hissetsin.
Dışarıya verdiğin can kulağını eşine ver ki o da sana can kulağı versin
