Bipolar bozukluk, biyolojik bir rahatsızlıktır. Nasıl ki kişinin tansiyon yahut şeker hastalığı varsa bu hastalıkta o denli bir hastalıktır. Bipolar bozukluk, söz manası olarak iki uçlu bozukluk manasına gelir. İki uçlu bozukluk derken kişinin birbirinden büsbütün farklı iki başka periyodu yaşaması kast ediliyor. İki farklı periyot; bir mani yahut hipomani ve depresif periyodu içermektedir. Kimi bipolar hastalar yalnızca mani atağı yaşamış depresif atak yaşamamış olabilir, bu hastalarda bipolar bozukluk olarak kabul edilmektedir. Mani yahut hipomani atağı yaşamayıp yalnızca depresyon atağı yaşayan hastaları ise unipolar depresyon yani tek uçlu depresif bozukluk olarak tanımlıyoruz.

Yaşam içerisinde herkesin hislerinde geçişler yahut ufak boyutta dalgalanmalar olabilir. Örneğin ailenizle hoş bir vakit geçirdiğinizde, uzun vakittir görmediğiniz ve sevdiğiniz bir arkadaşınızı gördüğünüzde yahut bir muvaffakiyet elde ettiğinizde memnunluk seviyeniz yükselebilir. Daha keyifli olabilirsiniz. Fakat genelde bu hissin kısa bir müddeti olur sonra tekrar olağan his seviyenize gelirsiniz. Bu durumun tam zıddı hayal kırıklıkları yaşadığınızda, sevdiğiniz birini kaybettiğinizde, bir başarısızlık yaşadığınızda memnunluk seviyeniz düşer. Daha mutsuz, daha üzgün olabilirsiniz. Tekrar bu hissin da kısa bir mühleti olur sonra tekrar olağan his seviyenize gelirsiniz.

Bipolar bozuklukta ise memnun olma halinin çok seviyede olduğu, daha uzun sürdüğü ve ekseriyetle kişinin işini gücünü yapmasına pürüz bir devir olur.Bu periyoda mani periyodu diyoruz. Mani devrinin en az bir hafta kadar sürmesi ve ekseriyetle hastaneyeyatırılmayı gerektirecek şiddette olması gerekiyor. Mani periyodunda en sık görülen belirtiler;

• Kişinin normalinin üstünde taşkın, çok memnun ve çoşkulu ruh halinin olması

• Duygularda oynaklığın olması, çabuk kızışması ve kızgınlık hali

• Uyku gereksiniminde azalma (gece 1-2 saat yahut hiç uyumaması buna karşın kendini çok dinç ve enerjik hissetmesi)

• Aşırı hareketlilik

• Çok konuşma, süratli konuşma yahut yüksek sesle konuşma

• Zihninde birbiri ile yarışan niyetlerin olması, güya tıpkı anda 3-4 televizyon izliyor üzere zihne daima farklı fikirlerin gelmesi

• Özgüvende artış, kendini öbür insanlardan üstün görme, örneğin daha evvel yetenekli olmadığı bir işte kendini yetenekli hissetme, herkese buyruklar verme, ben bilirim ben yaparım demeler, kitaplar yazmaya çalışma, pratikte hiç kullanımı olmayacak bir icadı yayınlamanın yolunu aramaya çalışma halinde olabilir. Bazen özgüvende artış sanrısal seviye dediğimiz boyuta ulaşabilir, hasta kendini peygamber, mehdi, mesih, kurtarıcı yahut özel bir soydan gelmiş üzere hissedebilir.

• Dikkatin çelinebilir olması, dikkatin kolay kolay dağılması

• Çok para harcama, kredi çekme, olağanda olduğundan daha fazla, çok alış veriş yapma

• Dini hislerde artma, eski dini davranışlara nazaran dini aktiviteleri çok yapma, durmadan ibadet etme, insanlara dinden bahsetme.

• Riski hafife alma ve riskli, zevkli etkinliklere katılma

• Cinsel istekte ve dürtülerde artış, uygun olmayan cinsel teşebbüslerde bulunma

• Kişinin normalinden farklı olarak daha renkli yahut açık giyinmesi, çok dikkat cazibeli biçimde makyaj yapması

Manik atağı yaşayan kişi hasta olduğunu anlayamaz, hastalık devri yaşadığını inkar eder, tedavi gayretlerine karşı direnebilir.

Manik devir yaşayan birinde bu belirtilerin hepsinin bulunması kaide değildir, her hastanın manik devri birbirinden farklı olur. Bu devirde kişinin çok para harcama, kredi çekme nedenli kendisini ve ailesini maddi açıdan zora düşürme, çok kızgınlık halinden ötürü diğerlerine ziyan verme, uygun olmayan cinsel davranışlardan ötürü atak sonrası utanç ve suçluluk duyma üzere sonuçları olabilir.

Hastalığın artık de öbür ucunu tanımlayalım.

Üzgün, mutsuz, keyifsiz ve isteksiz olma halinin daha uzun sürdüğü periyodu ise depresif devir olarak isimlendiriyoruz. Depresif devir diyebilmek için belirtilerin en az 2 hafta ve çabucak her gün olması gerekiyor. Depresif devirde en sık görülen belirtiler:

• Mutsuzluk, üzgünlük, çabuk ağlama

• Hayattan zevk alamama

• İsteksizlik

• Enerji azlığı, halsizlik, yorgunluk

• Uykunun azalması, hasta uyumak ister lakin uykuya dalamaz, sık sık gece uykudan uyanma yahut sabah erkenden istemsiz biçimde uyanıp tekrar uyuyamama oluşur yahut çok uyuma

• İştahta azalma yahut iştahta artış

• Kendini kıymetsiz, yetersiz ve hatalı hissetme

• Düşünme, odaklanma ve karar almada zahmet yaşama

• Umutsuzluk

• İntihar niyetleri, intiharla bağlı plan yapma, intihar girişimleri

Depresif devirdeki hasta kendisini umutsuz hissedebilir, tedavi olamayacağını yaşadığı ızdırabın hiç geçmeyeceğini düşünebilir, bu durum hastanın intihar teşebbüsünde bulunmasına neden olabilir.